Ağaçlar toprağın sağlıklı kalmasına yardımcı olur. Çürüyen yapraklar toprağa geri döner. Ağaçlar aynı zamanda toprağı yerinde tutarak toprak erozyonunu da azaltır; bu, toprağın su tutma potansiyelini artırdığı gibi sel ve kuraklık zamanlarında da fazlasıyla yarar sağlar.
Bazı ağaçlar diğerlerini böcekler gibi tehditlere karşı uyarmak için kimyasallar salgılar. Diğer ağaçlar daha sonra yapraklarını yaklaşan yırtıcı hayvanlar için tatsız hale getirecek tanenler üretir ve düşmanlarından böylece korunurlar.
Ağaçlar doğal çiftçilerdir.Ağaçları ve tarımı birleştirmek ‘Tarımsal Ormancılık’ olarak bilinir. Hayvanları ağaçların altında otlatmak onlara barınak ile yem sağladığı gibi hayvanlar yiyecek ararken de toprak zenginleştirir.
Ağaçların altında yetişen ürünler, bitkiler için korunaklı bir mikro iklim yaratırken, ağaçların derin kökleri besinleri aşağıdan yukarıya taşır.
Ağaçlar aynı zamanda yaban hayatı için hayati yaşam alanları sağlar. Pek çok yaygın mahsul zararlısının doğal yırtıcılarını barındırarak çiftçilere yardımcı olurlar.
Ağaçlar ekosistemimiz için çok önemlidir. Ağaçlar öldükten sonra bile ekosistemin önemli bir parçası olmaya devam ederler. Orman tabanında ayrışarak çeşitli organizmalara barınak ve yiyecek sağlarlar.
Mantarlar ve ağaçlar, devasa bir kök ağı aracılığıyla birbirlerini desteklerler. Bu büyüleyici ağ, ağaçların ve mantarların su ve besinleri paylaşmasına yardımcı olur.
Tavuklar ağaçları sever. Bugün çiftliklerde yaşayan kümes hayvanları ormandaki kuşların soyundan geliyor ve orman zeminini kaşıyarak kendilerini evlerindeymiş gibi hissediyorlar.
Ormanın sakinleştirici atmosferinin keyfini çıkarmanın zihinsel sağlığa potansiyel faydaları olduğu düşünülmektedir. Orman banyosu, Japonya’da ortaya çıkan ve dünya çapında popülaritesi artan bir uygulamadır.
Birleşik Krallık topraklarının %2’si antik ormanlık alan ile kaplıdır. Bunlar İngiltere ve Galler’de1600’lerden, İskoçya’da ise 1750’lerden beri var olan ormanlık alanlardır.
Antik ormanların ekosistemleri karmaşıktır ve yaban hayatı açısından da oldukça zengindir. Sherwood Ormanı, her biri 1.000 yaşından da yaşlı 1.000’den fazla meşe ağacıyla Kuzey Avrupa’daki en büyük antik ağaç topluluğudur.
Dünyadaki en yaşlı ağacın İskoçya’daki bir porsuk ağacı olduğu düşünülüyor ve yaklaşık 3000 yaşında olduğu tahmin ediliyor.
Ormanları ve ağaçları sevenlere nemofilist denilir. Eğer yukarıda sayılanların tamamını zaten biliyorduysanız artık kendinize böyle hitap edebilirsiniz.
